Benim bas ucu kitaplarim vardir birkac tane, ne zaman kafamda soru isaretleri cogalmaya baslarsa okurum onlari tekrar tekrar. Cizdigim satirlari tekrar gozden gecirip, aldigim notlari incelerim ve sorularimin cevaplarini bulmus bir sekilde donerim yine normal yasamima. Bu kitaplarimdan birisi sevgili Akin Alici'nin derlemesiyle "Hayata yon veren oykuler"dir. Oyle guzel oykuler var ki icinde, favorilerimden birisini sizinle paylasmak istedim.
Kavak agaci ile kabagin hikayesi burda basliyor
Ulu bir kavak agacinin yaninda bir kabak filizi boy gostermis. Bahar ilerledikce bitki kavak agacina sarilarak yukselmeye baslamis.
Yagmurlarin ve gunesin etkisiyle muthis hizla buyumus ve neredeyse kavak agaciyla ayni boya gelmis.
Bir gun dayanamayip sormus kavaga:
-Sen kac ayda bu hale geldin agac?
-On yilda demis kavak.
-On yilda mi? diye gulmus ve ciceklerini sallamis kabak.
-Ben nerdeyse iki ayda seninle ayni boya geldim bak!
-"Dogru, demis agac, dogru."
Gunler gunleri kovalamis ve sonbaharin ilk ruzgarlari basladiginda kabak once usumeye sonra yapraklarini dusurmeye, soguklar bastirinca da asagiya dogru inmeye baslamis.Sormus endiseyle kavaga:
-Neler oluyor bana agac?
-Oluyorsun, demis kavak.
-Nicin?
-Benim on yilda geldigim yere, iki ayda gelmeye calistigin icin.
Yagmurlarin ve gunesin etkisiyle muthis hizla buyumus ve neredeyse kavak agaciyla ayni boya gelmis.
Bir gun dayanamayip sormus kavaga:
-Sen kac ayda bu hale geldin agac?
-On yilda demis kavak.
-On yilda mi? diye gulmus ve ciceklerini sallamis kabak.
-Ben nerdeyse iki ayda seninle ayni boya geldim bak!
-"Dogru, demis agac, dogru."
Gunler gunleri kovalamis ve sonbaharin ilk ruzgarlari basladiginda kabak once usumeye sonra yapraklarini dusurmeye, soguklar bastirinca da asagiya dogru inmeye baslamis.Sormus endiseyle kavaga:
-Neler oluyor bana agac?
-Oluyorsun, demis kavak.
-Nicin?
-Benim on yilda geldigim yere, iki ayda gelmeye calistigin icin.
Benim cikardigim ders
Bu hikayeden benim cikardigim ders; emek vermeden, cabalamadan, gerekli donanimlara sahip olmadan cabuk elde ettigimiz her sey ayni hizla yok olabilir. Hatta bazen caba gostermeden elde ettigimiz basari ya da maddi imkanlarin gucune kapilip kibirden burnumuz bes karis havada gezerken, tepetaklak olup en dibe de vurabiliriz.
Kavak ile kabak oykusunden benim cikardigim sonuc bu, sizlere de sorsam fikriniz nedir diye okuyan sevgili dostlarim, yorum birakir misiniz acep?
Sevgilerimle.
Bu hikayeyi biliyorum. Aslında kavak ağacı da kabak bitkisi de yaradılış özelliklerine göre hareket ediyorlar. Başka türlü davranmak ellerinde değil. Ama insanoğlu öyle değil ki;insanın aklı var. Maddi ve manevi yardımını gördüğü, sayelerinde bir şeyler başardığı insanlara böbürlenmesi onun sonunu getirebilir. Bu tip insanlara "Ne oldum delisi" denir. Çevresinde sevilmezler, akıllarını başlarına almazlarsa sonları kötü olur. Başka güzel hikayelerde buluşmak üzere, sevgilerimle...
YanıtlaSilEvet bu da farkli ama dogru bir bakis acisi, katiliyorum size. Insanoglu akilli ama dogadaki en tehlikeli canli olabiliyor aklini iyiye kullanmazsa. Dilerim ki aklini iyiye kullanan insanlarla karsilasalim daima, hirslarina kapilanlarla degil. Tesekkur ederim yorumunuzla bana eslik ettiginiz icin. Sevgilerimle.
SilEmek harcamadan elde edilen şeyler kalıcı ve uzun soluklu olmaz. emeğimizle elde ettiğimiz şeyler daha güçlü olmamızı, darbeler ve olumsuzluklar karşısında kavak ağacı gibi sağlam ve dayanıklı durmamızı sağlar. Sevgiler arkadaşım. Çok öpüyorum...
YanıtlaSilBencede emeksiz olmaz ama gunumuz dunyasinda pek bir onemi kalmadi herhalde boyle dusunenlerin. Bizler kavak olalim, selvi olalim, bazen baris guvercinleri ucuralim, insanlik olarak iyi olalim degil mi sekercigim? Bende seni sevgiyle opuyorum, kendine dikkat et.
Sil